.............ASLİYE/AĞIR CEZA MAHKEMESİNE
DOSYA NO : 202../.... Esas
SANIK : Ad-Soyad
VEKİLİ : Av. Recep GÜNGÖR - Av. Gazi KILIÇ - Av. Merve GÜRGÜR
KONU : Mütalaaya karşı savunmamızın sunulmasından ibarettir.
AÇIKLAMALAR:
Müvekkil ......................................................... suçundan iş bu dosyada halen yargılanmaktadır. İddia makamı tarafından verilen mütalaada, müvekkil hakkında TCK..... maddesi uyarınca cezalandırılması talep edilmiştir. İddia makamının esas hakkındaki mütalaasına katılmamakla birlikte itirazlarımızı sunuyoruz.
1-) MÜVEKKİL, ŞAHSI ÇOK AZ ZAMANDAN BERİDİR TANIMAKTADIR.
Müvekkil, ............ili ................ İlçesi .................. mahallesi ......... sokak No:..... Adresinde iş yerinde yıllardan beridir alım- satım yapmaktadır. Müvekkil kollukta vermiş olduğu .../.../202.. tarihli ifadesinde, X isimli şahsın 1 ay içinde toplamda 3 veya 4 kez malzeme satın almak için 38 AV .... plakalı araçla dükkanına geldiğini bildirmiş ve şahısla tüm samimiyetinin bu olduğunu beyan etmiştir.
2-) MÜVEKKİL SUÇUN MADDİ UNSURLARINDA HATA'YA DÜŞMÜŞTÜR.
Müvekkil .../..../202.. tarihi kolluk ifadesinde X adlı şahsın ./.../202.. tarihinde dükkanının önüne gelerek "organizede tüp dolduracağım ve sanayiden yağ alacağım az eksikliklerim var. Arabamda bulunan demir parçalarını senin dükkanında bırakayım gelince alırım." dediğini ve kendisinin de bunu kabul ettiğini beyan etmiştir. Ayrıca bahse konu malzemelerin çalıntı olduğunu, polis memurları gelince öğrendiğini, tutanaktaki ifadesinde "Ben X'in o işyerinde çalıştığını bildiğim için bahse konu demir parçalarını çaldığını düşünmedim, bu demir parçalarını çaldığını tespit etseydim derhal ihbarda bulunurdum." şeklinde beyanda bulunmuştur.
Müvekkilin kolluktaki ve yargılama sürecindeki ifadeleri göz önüne alındığında söz konusu malzemelerin çalıntı olduğunu bilmediği, olay gününde de bu malzemeleri emaneten teslim aldığı sabittir. Ayrıca X isimli şahsı çok kısa zamandır tanıdığı, bu kişiye sadece birkaç kez inşaat demiri sattığı , her seferinde 38 AV ... plakalı hizmet aracıyla geldiği ve bu şahsın devlet dairesi çalışanı olduğunu düşünmesi birlikte değerlendirildiğinde müvekkilin suçun maddi unsurlarında hataya düştüğü sabittir.
3-) TOPLANAN DELİLLER MUTLAK ŞÜPHEYİ GEREKTİRECEK DERECEDE YETERLİ DEĞİLDİR.
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi madde 6/2 “Bir suç ile itham edilen herkes, suçluluğu yasal olarak sabit oluncaya kadar masum sayılır.”
Anayasa madde 38/4 “Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” hükümleri gereğince müvekkil hakkında toplanan deliller, mahkumiyet kararına dayanak oluşturacak derecede mutlak deliller değildir. 38 AV... plakalı aracın resmi kuruma ait olması mahkumiyet için mutlak şüpheye mahal verir derecede değildir. Müvekkilin de ifadesinde belirttiği üzere X isimli şahıs müvekkilin dükkanına daha önceleri de aynı araçla gelip gitmiştir. Ayrıca bu şahıs aracın içindeki malzemeleri müvekkile emaneten bıraktığını da daha önceleri de beyan etmiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2015/11824 Esas , 2016/7901 Karar sayılı içtihadında "...sanığın savunmasının aksine, kuşku sınırlarını aşan kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından "Şüpheden sanık yararlanır" ilkesi de gözetilerek sanığın beraatine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle mahkumiyetine hükmedilmesi,
Kanuna aykırı, sanık ... müdafii ve sanık ... temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 19.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi." şeklinde karar vermiştir.
4-) MÜVEKKİLİN BERAATİNE KARAR VERİLMESİ GEREKMEKTEDİR.
TCK Madde 30-" (1) Fiilin icrası sırasında suçun kanuni tanımındaki maddi unsurları bilmeyen bir kimse, kasten hareket etmiş olmaz. Bu hata dolayısıyla taksirli sorumluluk hali saklıdır"
TCK MaddeX"......................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................................"
Suçun kanuni tanımından da anlaşılacağı üzere bu suç kasten işlenebilen suçlardandır ve taksirli hali cezalandırılmamaktadır. Bu nedenlerle müvekillin hataya düştüğünün değerlendirlmesi ve BERAATİNE karar verilmesi gerekmektedir.
Yargıtay 3. Ceza Dairesi 2022/29454 Esas , 2022/6437 Karar Sayılı içtihadında "Failin, isnat olunan suçun maddi unsurlarına ilişkin hatası esaslı, diğer bir ifadeyle kabul edilebilir bir hata olursa, bu takdirde fail TCK'nın 30. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu hatasından yaralanacak, bunun sonucu olarak yüklenen suç açısından kasten hareket etmiş sayılmayacağından ve suçun taksirle işlenmesi hali de kanunda cezalandırılmıyor ise CMK'nın 223. maddesinin ikinci fıkrasının (c) bendi gereğince beraatına karar verilmesi gerekecektir." şeklindeki kararı de mevcuttur.
SONUÇ VE İSTEM: Yukarıda detaylı olarak açıklanan nedenlerle;
1-) İddia makamının mütalaasına itirazımızın kabul edilmesini
2-) Müvekkil hakkında BERAAT kararı verilmesini
3-) Aksi kanaatte lehe olan hükümlerin uygulanmasını arz ve talep ederiz. ..../.../202..
Sanık Vekili
Av. Recep GÜNGÖR