İDARİ İŞLEMİN İPTALİ DAVASI NEDİR NASIL AÇILIR ÖZELLİKLERİ NELERDİR
Hukuk devleti ilkesinin en önemli ve temel gereği yargı denetimidir. Devlet karşısında daha güçsüz konumda olduğu kabul edilen bireyler hakkında tesis edilen idari işlemlerin, yargı denetimine tabi olması; adil yargılanma hakkının, buna bağlı olarak da hukuk devleti ilkesinin bir gereğidir. İdarenin yargısal denetiminin temel amacı ise, idarenin hukuka aykırı davranmasını engellemek, hukuka aykırılıkları ve haksızlıkları gidermektir. Bu bakımdan idari yargının yetkisi, sadece idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluk denetimi ile sınırlıdır.
İdare hukukunda iptal davası ise idari yargı yolunda açılan ve idari işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimini amaçlayan bir dava çeşididir. İptal davası, idari işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu ve amaç yönlerinden hukuka aykırı olmaları nedeniyle menfaatleri ihlal edilenler tarafından açılan bir idari dava türüdür. Yetki ,şekil ,sebep, konu ve amaç yönünden biri ya da birden fazlasına dayanarak iptal davası açılabilir.
İdari yargıda yapılan idari işlemin niteliğine göre farklı mahkemeler davalara bakmaktadır.
İdare ve vergi mahkemeleri ilk derece idari yargı makamlarıdır.
Vergi mahkemesi; idarenin vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarına ilişkin iptal ve tam yargı davalarına bakmakla görevli idari mahkemedir (İdari Yargılama Usulü Kanunu m.1). Vergi mahkemesi, görev alanı kanunda sınırlı bir şekilde sayılan özel bir ilk derece mahkemesidir.
Bölge idare mahkemesi istinaf mahkemesi sıfatıyla idari davalara bakmaktadır. Bölge idare mahkemesi ilk derece mahkemelerinin verdiği kararları denetlemektedir. Bölge idare mahkemelerinin görevleri şunlardır.İstinaf başvurularını inceleyip karara bağlamak, yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev ve yetki uyuşmazlıklarını kesin karara bağlamak, diğer kanunlarla bölge idare mahkemesine verilen görevleri yapmak
Danıştay ise temyiz mahkemesi olup bazı davalarda ilk derece mahkemesi sıfatını taşır.
İdari yargıda idari işlemin iptali davası açmak için öncelikle kesin ve yürütülmesi gereken bir işlem olması gerekmektedir.Danıştay kararlarında kesin ve yürütülmesi gereken işlem, ”davacının hukuki durumunda değişikliğe ve hak kaybına yol açabilecek”, “icrai”, “ilgilinin hukukunu etkileyen” işlem olarak nitelenmektedir.
İdari yargı, yerindelik denetimi yasağına aykırı bir şekilde ve idarenin takdir yetkisini kaldıracak şekilde karar veremez. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak biçimde yargı kararı veremezler.
İdarenin takdir yetkisi: Takdir yetkisi, idareye davranışta bulunurken veya görevlerini yerine getirirken belirli oranda hareket serbestliği tanınması, çeşitli ihtiyaçlara cevap verme zorunluluğu bulunan idareye bazı hallerde tasarrufun sebebi, konusu veya zaman ve mekanını belirleme noktasında çeşitli ihtimallerden birini tercih edebilmesi şeklinde tanımlanmaktadır
Yerindelik denetimi :Kamu hizmeti gereklerinin idarenin takdir yetkisi dahilinde değerlendirilmesi, idari tasarrufun ihtiyaçlara uygunluğu , idarenin karşılaştığı problemlere en makul çözümü bulması, idari işlem veya eylemlerin uygulanmasında hal ve şartlara göre, idari gereklere uygun davranılması ve takdir yetkisi bulunan bir işlemde, idarenin, kendisine hukukun tanıdığı sınırlar içinde tercih edilebilir seçeneklerden hangisi tercih edilirse edilsin kamu yararına eşdeğer ölçüde hizmet edilmesinin sınırlarının belirlenmesidir.
İPTAL DAVASI AÇARKEN DİKKAT EDİLMESİ GEREKEN HUSUSLAR
Süreler :İptal davasında süreler özellikle dikkat edilmesi gereken bir husustur.İdari yargıda süreler tebliğ veya ilan tarihinden itibaren işlemeye başlayacaktır.
İdari yargıda iptal davası açma süresi kanunda isitisnaları olmak üzere Danıştay ve idare mahkemelerinde 60 gün , vergi mahkemelerinde 30 gündür. Bu süreler hak düşürücü sürelerdir. Özel yasalarda veya özel maddelerde, genel dava açma sürelerinin dışında ayrı dava açma süreleri öngörülebilir. Bu durumda genel dava açma süresi değil, idari işleme dair kanunda öngörülen özel dava açma süresi uygulanacaktır.
İptal davası açma sürelerinin işlemesi şu şekildedir:
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin; tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya komisyon kararının idareye geldiği; arihi izleyen günden başlar.
Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar. 4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı işlemin iptaline engel olmaz
Üst makamlara başvurma halinde süreler:. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin kaldırılması, geri alınması değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan, üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir. Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur. 2.
Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır.
İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre de hesaba katılır.
İdari makamların sükutu ya da açık bir cevap vermemesi: İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlara başvurabilirler. Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.
Altmış günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı,isteminin reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren altı ayı geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, altmış günlük sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.
İptal Davasına Konu Edilebilen İdari İşlemlerin Özellikleri:
-Kamu idaresinin tek taraflı irade açıklamasına dayanılarak tesis edilen bir idari işlem olmalıdır.
-İdari işlem, idarenin işlemi olmalıdır.
-İdari işlemin iptal davasına konu olabilmesi için kamu hizmetinin yürütülmesi amacıyla tesis edilmesi gerekir.
-İdari işlemin iptal davasına konu olabilmesi için kesin ve icrai nitelikte bir işlem olmasıdır.Kesin ve icrai işlem deyimi; işlemin tamamlanması için gerekli idari usul kuralları uygulanarak yetkili kamu görevlisi veya görevlileri tarafından imzalanan, bu durumu ile uygulamaya konulan ve kendi başına hukuki sonuçlar doğuran, idarenin tek taraflı ve buyurucu gücüne dayanan işlemleri ifade etmektedir.
İptal Davası Açma Sebepleri Nelerdir?
İdari işlemlere karşı iptal davası; işlemlerin yetki, şekil, sebep, konu açısından hukuka aykırı olmaları halinde açılabilir.
Yetki Bakımından Hukuka Aykırı İdari İşlemler
Her idari birimin yetkisi bir coğrafi alan ile sınırlıdır. İdarenin yetkili olduğu yer dışında kalan alanlarda işlem yapamazlar. Örnek olarak Kayseri Valiliğinin yetkisinde olan bir işlemi Ankara Valiliği yapamaz.
İdari işlemlerde ast üstün yerine ,üst de astın yerine işlem yapamaz. Örnek olarak Polis Memurunun yetkisinde olan bir işlemi Vali yapamaz.
Şekil Bakımından Hukuka Aykırı İdari İşlem:
İdari işlemlerde şekil çok önemlidir.İdari işlemlerde şekil işlemin esaslı unsurlarındandır.Tesis edilen idari işlemin şekil bakımından hukuka aykırı olması idari işlemin iptal sebebidir.
Sebep Yönünden Hukuka Aykırı İdari İşlem:
İdari işlemlerde sebep; idarenin, idari işlemi yapma gerekçesi, idari işlemi yaparken hangi kamusal hizmet veya gerekliliği göz önüne alarak işlem yaptığıdır.
Konu yönünden hukuka aykırı idari işlem: İdari işlemin doğuracağı sonuç, idari işlemin konusunu oluşturur.Her idari işlem, belirli bir sonuca yönelik yapılır.Bu sonuç kanunla belirtilmiştir.İdare, bu unsur bakımından serbest değildir.
Amaç Yönünden Hukuka Aykırı İdari İşlem: Her idari işlemin bir amacı vardır.Bu amaçta kamu yararıdır.Kamu yararı, idari işlemin genel amacıdır.Mevzuatta belirtilen özel amaçlarda sonuçta genel amacın içinde yer alır.
İdari işlemin amacını tespit etmek için, işlemi yapanın düşüncesini, niyetini bilmek gerekir.Bu nedenle amaç unsuru, subjektif bir nitelik taşımaktadır.Ayrıca amaç unsuru, kamu düzeni ile ilgili değildir.Hakim, re’sen dikkate almaz.Davacı tarafından ileri sürülmesi gerekir.
Kamu yararı kavramının da net bir tarifi yapılmamıştır.Ancak nelerin bu kavram içine girmediği belirlenmiş, duygusal, şahsi ve siyasi amaçlarla hareket edilmesinin kamu yararına aykırı olduğu ifade edilmiştir.
Yürütmenin Durdurulması Kararı:
Yürütmenin durdurulması kararı iptal davası açılan idari işlemin idare tarafından davanın sonuçlanması beklenmeden uygulanması halinde kişilerin telafisi mümkün olmayan zarara uğramasını engellemek amacıyla verilen geçici nitelikteki bir idari karardır.
İdari davanın açılması ile doğrudan dava edilen idari işlemin yürütmesi durmaz. Yürütmenin durdurulması davacı tarafından ayrıca talep edilmesi gerekir. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.
İdari yargılama usul kanunuda açıkça belirtildiği üzere Yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi için kanunun aradığı şu iki şartın birlikte gerçekleşmesi gerekir (İdari Yargılama Usulü Kanunu m.27):
-İdari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması,
-idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması.
Uygulanmakla etkisi tükenecek idari işlemlerde davalı idareden savunma alınmadan da yürütmenin durdurulmasına karar verilebilir.Örneğin belediyenin uygulayacağı yıkım kararları ya da ruhsat iptali işlemleri.Ancak genellikle idare mahkemeleri yürütmenin durdurulması kararını vermeden önce idareye savunma vermesi için belli bir süre tanımaktadır.Bu savunmanın mahkemeye verilmesi üzerine yürütmenin durdurulması ya da yürütmenin durdurulmasının reddi kararı verilmektedir.
Ayrıca belirtmek gerekir ki dava dilekçesindan yürütmenin durdurulması isteminin yerinde olmadığı açıkça anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem reddedilebilir.
İdari İşlemlerin İptali Kararının Sonuçları
İdari işlemin iptal edilmesiyle birlikte, idari işlem tesis edildiği andan başlamak üzere tüm sonuçlarıyla birlikte geçmişe etkili bir biçimde ortadan kalkmaktadır.
İptal edilen karar ister genel ister bireysel nitelikte olsun her şeyden evvel davanın taraflarını (davalı idareyi, devleti ve ilgili kişiler) bağlar.
İptal kararlarının üçüncü kişileri etkileyebilmesi için genel nitelikte olması gerekmektedir. Bu şekilde verilmiş iptal kararı ile idari karar ortadan kalkmış olacağı için bu kararla ilgili olan herkes bundan yararlanır. Örneğin elektrik, doğal gaz tarifesinin iptalinden davacının yanı sıra dava açmamış diğer kişilerde yararlanmaktadır.
Görüldüğü üzere idari yargıda açılacak iptal davaları uzmanlık isteyen ve usul yönünden alanında yetkin bir hukukçu tarafından titizlikle takip edilmesi gereken bir davadır. İdari işlemlerde olduğu gibi idari davalar da katı şekil kurallarına tabidir. Bu yüzden idari yargıda açılacak iptal davaları mutlaka idare hukukunda uzman bir avukat tarafından takip edilerek sonuçlandırılmaktadır. Özellikle idari davalarınızı mutlaka bir avukat aracılığıyla açmanızı öneririz.