Adli Tıp Raporuna İtiraz Dilekçesi

............... ASLİYE TİCARET 

 

DOSYA NO                        :

DAVACI                        : 

VEKİLİ                        : Av. Recep GÜNGÖR & Av. Gazi Kılıç & Av. Hakan Bozna

DAVALILAR                       :

KONU                         :....... tarihli ATK raporuna beyan ve itirazlarımızın sunulmasından ibarettir. 

AÇIKLAMALAR                   :

 

 Yukarıda esas numarası yazılı Mahkemeniz dosyasının ....... tarihli ATK raporunda yer almakta olan aleyhe hususları kabul etmediğimizi bildirir ve süresi içinde beyanlarımızı ve itirazlarımızı Mahkemenize sunarız.

 

A-ATK RAPORU DOSYA ÜZERİNDE YAPILAN YÜZEYSEL İNCELEMEYE DAYALI VERİLMİŞTİR. BU SEBEPLE MÜVEKKİLE VERİLEN %0 ENGELLİLİK ORANI HAKKANİYETE  AYKIRIDIR. 

 

Bahse konu ATK raporunda geçtiği üzere mevcut belgelere göre yüzeysel incelemelerle engellilik oran hesabı yapılmıştır. Bu sebeple müvekkile verilen engellilik oranının kabulü mümkün değildir. Müvekkilin .............. tarihinde meydana gelen trafik kazası neticesine vücudunda yaralanmalar ve kırıklar oluşmuştur. Kaza sonrasında müvekkile ..... adet platin, ..... adet vida ve müvekkilin hayatını devam ettirmesini sağlayacak başkaca tıbbi parçalar takılmıştır. Müvekkil asla eski sağlığını yakalayamamışken Adli Tıp Kurumu Başkanlığının verdiği ...... engellilik oranının kabulü mümkün  değildir. 

 

B-MÜVEKKİL KAZA SONRASINDA KALICI İŞ GÜCÜ KAYBI YAŞAMIŞTIR. BUNA RAĞMEN ADLİ TIP KURUMU BU KALICI İŞ GÜCÜ KAYBINI GÖZETMEDEN ENGELLİLİK ORANINI HESAPLAMIŞTIR.  

 

Müvekkil 2009 yılında beri İnşaat Kalıp Ustalığı meleğini yapmaktadır. Müvekkilin SGK kayıtlarındaki meslek kodları incelendiğinde Beden İşçisi olarak çalıştığı görülecektir. Müvekkilin mesleği tam anlamıyla kusursuz bir beden gücüne dayanmakta olup kaza sonrası yaşadığı güç kaybı ve maluliyet nedeniyle işini yapamaz hale gelmiştir. Bunlara rağmen Adli tıp Kurumu Başkanlığı sadece eldeki belgeleri inceleyerek %0 gibi abesle iştigal bir engellilikten bahsetmiştir. Bu oranın kabulü tarafımızca mümkün değildir. Müvekkilin zorlu çalışma koşulları olan soğuk, sıcak havalarda çalışmayı gerektiren ayakta çalışılan inşaat işinde eskisi gibi çalışması mümkün değildir.

 

C-KAZA SONRASINDA MÜVEKKİLE 1 ADET PLATİN 4 ADET VİDA VE MÜVEKKİLİN HAYATINI DEVAM ETTİRMESİNİ SAĞLAYACAK BAŞKACA TIBBİ PARÇALAR TAKILMIŞTIR. 

 

Müvekkil kaza sonrandaki tedavi sürecinde 5 saat süren riskli bir ameliyat geçirmiştir. 5 gün hastanede kalmıştır. Müvekkilin kaza sonrasında ameliyat olan bölgesine 1 adet platin ve 4 adet vida takılmıştır. Müvekkil takılan bu tıbbi parçalar sebebiyle 1 ay ilaç kullanarak enfeksiyon tedavisi görmüştür. Müvekkilin ameliyat olan bölgesi halen ağrımakta ve müvekkil halen acı çekmektedir. Müvekkil günlük işlerini yaparken oturup kalkarken acı hissetmekte ve bu nedenle eski sağlığına kavuşamamaktadır. Müvekkil halen bu  kadar acı içinde ve eski hayatında yaptığı hiçbir işi eskisi gibi yapamazken %... gelen engellilik raporunun kabulü mümkün değildir. 

 

D-MÜVEKKİLİN HASTANE RAPORLARINDA GÖRÜLECEĞİ ÜZERE CİDDİ DERECE HASAR GÖRMÜŞ VE VÜCUDUNDA KIRIKLAR OLUŞMUŞTUR. 

 

Müvekkilin hastane raporlarında görüleceği üzere sağ tibia şaft kırığının mevcut olduğu  disk bozukluğu tanısıyla 10 seans fizyoterapi aldığı, diz anteriorda 2 cm’lik insizyon skarı bulunduğu açıkça belirtilmiştir. Müvekkil raporlarda görüleceği üzere bahse konu kaza sebebiyle ciddi derecede hasar görmüştür. Bu olaylar hasebiyle müvekkil gündelik hayatını eskisi gibi idame ettiremez durumdadır. Müvekkilin bunca hasar almış olmasına rağmen çıkan %0 engellilik raporu hayatın olağan akışına aykırıdır. 

 

E-KİŞİNİN ENGELLİLİK DURUMU BELİRLENİRKEN KİŞİNİN YAŞADIĞI FONKSİYON KAYBI VE GÜNLÜK YAŞAM AKTİVİTESİNE ETKİSİ DEĞERLENDİRİLMELİDİR.

 

Kişinin engellilik durumu belirlenirken kişinin yaşadığı fonksiyon kaybı ve günlük yaşam aktivitesine etkisi değerlendirilmelidir.  Yasaya göre, çalışma kabiliyetinin kaybına göre engellilik durumu belirlenmelidir. Adli Tıp Kurumu müvekkilin engellilik oranını belirlerken bu saydığımız kıstaslara dikkat etmemiştir. Müvekkil bahsettiğimiz üzere kazadan önce inşaat işçisi olarak çalışmakta iken kaza sebebiyle asla artık eski gücünde çalışması mümkün olmayacaktır. Müvekkilin kaza sebebiyle artık eski gücünde çalışacağını düşünmek hayatın olağan akışına aykırıdır. Müvekkil hem çalıştığı iş kaynaklı fonksiyon kaybı yaşamış hem de günlük yaşamını eskisi gibi idame ettirememektedir. 

F-YARGITAYIN YERLEŞİK İÇTİHATLARINDA GÖRÜLECEĞİ ÜZERE RAPORU KABUL ANLAMINA GELMEMEKLE BİRLİKTE MALULİYET %0 ÇIKMIŞ OLSA DA DAVACI HAKKINDA MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMELİDİR. 

Raporda her ne kadar kaza nedeniyle oluşan maluliyet oranı %0 olarak gösterilmiş olsa da kabul anlamına gelmemekle birlikte müvekkilin haksız fiil nedeniyle oluşan bedensel ve manevi zararları için maddi ve manevi uygun bir tazminat belirlenmesi gerekmektedir. Bu durum yargıtayın yerleşik içtihatlarında da açıkça belirtilmektedir. 

Müvekkilin Adli Tıp 2. İhtisas kurulu tarafından hazırlanan bilirkişi raporunda vücut genel gücünden yoksunluk oranı eksik hesaplanmıştır. Müvekkilin maluliyeti hesaplanandan daha fazladır. Bu kapsamda Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Yüksek İhtisas Kurulunca rapor düzenlenmesi gerekmektedir. 

 

Yukarıda açıkça arz ve izah olunduğu üzere müvekkile çıkarılan %0'lık oranın kabulü tarafımızca mümkün değilidir. Bu değerleme eksik ve hatalı incelemelerin sonucunda yapılmıştır. Bu sebeple Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Yüksek İhtisas Kurulunca yeni bir rapor alınarak müvekkilin tüm vücut engellilik oranının hesaplanması gerekmektedir. 

 

SONUÇ VE TALEP             : Gerek yukarıda arz edilen nedenlerle ve gerekse re’sen takdir ve tespit edilecek diğer nedenlerle ; vaki rapora itirazımızın kabul edilerek Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından Yüksek İhtisas Kurulunca yeniden rapor aldırılmasına karar verilmesi arz ve talep olunur.

 

                                                                                                                                                                                                                                         DAVACI VEKİLİ

                                                                                                                                                                                                                         Av. Recep GÜNGÖR & Av. Gazi Kılıç & Av. Hakan Bozna