Yağma suçu

YAĞMA(GASP)SUÇU

 

            Yağma suçu Türk Ceza Kanunu’nda mal varlığına karşı suçlar bölümünde düzenlenmiştir.Ancak yağma suçunda korunmakta olan hukuksal değer mal varlığının yanında vücut bütünlüğü,kişi özgürlüğü,irade serbestisidir.

            Yağma ya da diğer adıyla gasp suçu tehdit ederek,cebir kullanarak bir başkasını kendisinin veya yakınınınyaşamına.vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleşeceğinden bahisle kişiyi bir malın teslimine zorunlu kılınması durumudur.

            Yağma suçu taşınır mal yağması ve senet yağması şeklinde gerçekleşmektedir.

            Taşınır mal yağmasında cebir veya tehdit kullanılarak bir taşınırın teslimi söz konusu iken senet yağmasında cebir veya tehdit yoluyla bir senedin imzalanması,imha edilmesi durumları söz konusudur.

.

1-Suçun maddi unsurları

a-Fail ve mağdur

            Yağma suçunda herkes fail olabilir.Bu suç yalnızca insana karşı işlenebilir.Mağdurun insan olması koşuluyla bu suç herkese karşı işlenebilir.Yani özetle herkes fail ya da mağdur olabilir.

b-Suçun maddi konusu

            Suçun maddi konusunu taşınır mallar ya da hukuki değeri olan, kullanılmaya elverişli senet oluşturmaktadır.

c-Eylem

            Eylem öğesini  cebir veya tehdit kullanarak taşınır bir malın alınması ya da mağdurca verilmeye mecbur bırakılması oluşturur.

           

d-Nitelikli unsurlar

            Cezanın artırılmasını gerektiren nitelikli unsurlar

-suçun silahla işlenmesi

-suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlenmesi

-suçun kişinin kendisini tanınmayacak hale koyması suretiyle işlenmesi

-suçun yol kesmek suretiyle işlenmesi

-suçun gece vakti işlenmesi

-suçun var olan veya var sayılan suç örgütlerinin oluşturdukları korkutucu güçten yararlanılarak işlenmesi

-suçun suç örgütüne fayda sağlamak amacıyla işlenmesi

-suçun beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumdaki kişiye karşı işlenmesi

Cezanın azaltılmasını gerektiren nitelikli unsurlar

-Failin bir hukuksal ilişkiye dayalı alacağını tahsil amacıyla cebir veya tehdit kullanması

-suça konu malın değerinin azlığı

 

2-Manevi unsur

            Yağma suçu kasten işlenebilen bir suçtur.Yağma suçunda genel kast yeterli olmayıp özel kast gereklidir.Yani fail suçu meydan getirirken bilerek ve isteyerek hareket edeceği gibi yağmaya konu malı yararlanmak amacıyla alması gerekmektedir.

4-Teşebbüs

            Yağma suçunda teşebbüs mümkündür.Teşebbüsde suçun faili icra hareketlerine başlamış ancak sonuç  failin elinde olmayan sebeplerle gerçekleşememektedir.Örnek olarak failin elindeki bıçağı mağdura doğru göstererek üzerindeki paraları ve telefonu sökül yoksa seni deşerim demesi üzerine mağdurun üzerindeki para ve telefonu çıkarmasına rağmen polis ekiplerinin geldiğini gören faillerin para ve telefonu alamadan kaçması olayında suç teşebbüs aşamasında kalmıştır.

5-İştirak

            Cebir suçuna iştirak mümkündür.Suçun işlenmesinde aktif rol üstlenen herkes asli fail olarak sorumlu tutulur.Yardım eden ve azmettirenin sorumluluğu farklıdır.

6-İçtima

            Yağma suçunda zincirleme suç hükümleri uygulanmaz.Gerçek içtima hükümleri uygulanır.Yani fail her bir eyleminden ayrı ayrı cezalandırılır.Zincirleme suç hükümleri uygulandığında failin cezası artırılarak verilmektedir.Ancak gerçek içtima hükümleri uygulandığında fail işlemiş olduğu her yağma suçu için ayrı ayrı ceza alacaktır.

 7-Muhakeme

            Yağma suçunda kovuşturma re'sen yapılmaktadır.Yani mağdurun şikayetine bağlı olmayıp kolluk makamları tarafından kendiliğinden kovuşturma yapılacaktır.

                        Özellikle belirtmek isteriz ki yağma suçu cebir veya tehdit unsurları göz önünde bulundurulmadığında hırsızlık suçuyla örtüşmektedir.Yağma suçu hırsızlık suçuna kıyasla çok daha fazla hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.Bu yüzden  yağma suçunun soruşturma ve kovuşturma evrelerinde mutlaka profesyonel yardımı alınmasını tavsiye ederiz.

YARGITAY EMSAL KARARLARI:

"İçtihat Metni"

6. Ceza Dairesi         2017/1432 E.  ,  2019/5780 K.

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Mahkumiyet

            Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
            Bir başkasının, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut ve cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da mal varlığı itibariyle büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişinin eylemi yağma suçunu oluştururMalın alınması veya verilmesini temin için zilyedin üzerinde cebir ve tehdit kullanılmamış ise yağma suçu oluşmayacaktır.
Hal böyle olunca;
Oluş ve dosya kapsamına göre; sanık ve hakkında beraat kararı verilen ...'nın olay günü araçlarını müştekinin çalıştığı oto yıkamacıya getirip, işleri bittikten sonra gideceği istikameti bir şekilde öğrendikleri mağduru da, araçlarına alıp hep birlikte yola çıktıkları, aracın arka koltuğunda oturan, hakkında beraat kararı verilen ...'nın elinde bir obje ile oynadığı sırada, sürücü koltuğundaki sanık ...'ın telefon ile konuşuyor gibi yapıp "...'ın 10 milyar bağışta bulunduğunu" belirtip, müştekiye "Sen de yardım etmek ister misin" diye sorduğu, müştekinin cebinden 20 TL parayı çıkarmaya çalıştığı sırada sanık ...'ın hepsini çıkar dediği, müşteki cebinden 225 TL'yi çıkarıp elinde tuttuğu sırada adı geçen sanığın bunu çekip aldığı, ardından müştekiye helal ediyor musun diye sorduğu, müştekinin de helal olsun diyip gideceği yerden önce araçtan indiğinin anlaşılması karşısında; sanık tarafından sarf edilen sözlerin ve/veya mevcut fiili koşulların yağma suçunun unsuru olarak betimlenen tehdit kapsamında değerlendirilemeyeceği mağdurun psikolojik durumu ve/veya ürkek kişiliğinin yarattığı düşüncelerin de bu şekilde algılanamayacağı dikkate alındığında mal varlığı bakımından büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ve/veya yağma boyutunda bir cebir bulunmadığı gözetilmeden 5237 sayılı TCK'nin 142/2-b maddesi yerine yazılı şekilde karar verilmesi, sanığın eyleminin hırsızlık suçunu oluşturduğu dikkate alınmadan, suçun hukuki vasfında yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulması,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... ve savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.11.2019 tarihinde üye ...'in muhalefetiyle oy çokluğuyla karar verildi.

KARŞI OY :

Somut olayda ve aşamalardaki mağdurun samimi beyanlarında; oto yıkamada çalıştığını, sanıkların geldikleri iş yerinde arabayı arkadaşının yıkadığını, iş yerinde aracı yıkayan arkadaşının isteği ile sanıkların aracına binmek için arka kapıya yöneldiğini, sürücünün arkadaşını arka koltuğa geçmesini sağlayıp ön sağ koltuğa oturmasını sağladıktan sonra hareket ettiğini, seni balıkçılar durağında indireyim dediğini, adını, soyadını, nereli olduğunu ve ne kadar maaş aldığını sorduğunu, sorulara cevap verdikten sonra, ...'ın kendilerine yardım ettiğini, parayı da fakirlere dağıttığını, kendisinin de yardımda bulunup bulunmayacağını sorması üzerine, çekindiği için 20 TL vereyim dediğini, 20 TL vermek için elini cebine attığını, şahıs cebinde ne kadar paran varsa çıkar dediğini, cebindeki 225 TL parayı çıkardığını, arka koltukta oturan şahsın hiç konuşmadığını, elinde bir cisimle oynadığını, sürücünün elindeki parayı çekip aldığını ve bu parayı bana helal ediyormusun, demesi üzerine korktuğu için helal olsun dediğini, arabadan inip evine gittiğini ve 155 polis imdat telefonunu arayarak arabanın plakasını bildirdiğini, şikayetçi olduğunu söylemiştir.
Sanıkların boş olan arka koltuğa oturmak için yönelen mağduru engelleyip ön koltuğa oturmasını isteyip diğer sanığın arka koltuğa geçmesi, araba içindeki mağdurun cebindeki tüm parayı çıkarmasını istedikten sonra elinden çekip alması, ve helal etmesini isteme şeklindeki söylemi ile arka koltuk da bulunan sanığın da eliyle mağdurun görmediği bir cisimle oynaması şeklindeki davranışları tehdit olup eylemlerinin yağma suçunu oluşturduğunu bu nedenlerle yerel mahkeme hükmünün onanması düşüncesindeyim. Çoğunluğun olayın TCK'nin 142/2-b maddesi kapsamında hırsızlık olduğuna ilişkin, kararın bozulması görüşüne katılmıyorum.

6. Ceza Dairesi         2017/1433 E.  ,  2019/5778 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Yağma
HÜKÜM : Sanık hakkında TCK'nin 32/1 ve CMK'nin 223/3-a maddeleri gereğince ceza verilmesine yer olmadığına, TCK'nin 57/1. maddesi gereğince koruma ve
tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmolunmasına

Yerel Mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun nitelik, ceza türü, süresi ve suç tarihine göre dosya görüşüldü:
Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-) Sanığın üzerine atılı, yağma suçuna ilişkin olarak suç tarihinde TCK'nin 32/1. maddesi kapsamında akıl hastalığı nedeniyle, işlediği fiilin hukukî anlam ve sonuçlarını algılayıp algılayamadığı veya bu fiille ilgili olarak davranışlarını yönlendirme yeteneğinin yeterince gelişip gelişmediği hususunda rapor alınması gerekirken sanık hakkında başka bir suç nedeniyle alınan raporun hükme esas alınması,
2-) Sanığın atılı yağma suçunu işlediğinin sabit olması halinde hakkında TCK'nin 57. maddesinde öngörülen tedbirlere hükmedilmesi, sanığa atılı suçun işlenmediğinin belirlenmesi halinde ise beraatine karar verilmesi gerekeceğinden, sanığın atılı suçu işleyip işlemediği karar yerinde tartışılmadan yazılı şekilde ceza verilmesine yer olmadığına karar verilmesi,
3-) Sanığın üzerine atılı hakaret suçunun şikayete tabi olduğu, müştekinin ise şikayetinden vazgeçtiği gözetilmeksizin, sanık hakkında hakaret suçuna ilişkin olarak şikayet yokluğundan düşme kararı verilmesi gerekirken, yazılı şekilde güvenlik tedbirine hükmedilmesi,
4-) Uygulamaya göre de;
TCK'nin 57. maddesinin 1. fıkrası uyarınca yüksek güvenlikli bir sağlık kurumunda koruma ve tedavi altına alınmasına karar verilen sanık hakkında aynı maddenin 2. fıkrası gereğince "Toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hakim kararıyla serbest bırakılabileceği" hususunun kararda gösterilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanık ... savunmanının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 25.11.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

            Madde 148 - (1) Bir başkasını, kendisinin veya yakınının hayatına, vücut veya cinsel dokunulmazlığına yönelik bir saldırı gerçekleştireceğinden ya da malvarlığı itibarıyla büyük bir zarara uğratacağından bahisle tehdit ederek veya cebir kullanarak, bir malı teslime veya malın alınmasına karşı koymamaya mecbur kılan kişi, altı yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Cebir veya tehdit kullanılarak mağdurun, kendisini veya başkasını borç altına sokabilecek bir senedi veya var olan bir senedin hükümsüz kaldığını açıklayan bir vesikayı vermeye, böyle bir senedin alınmasına karşı koymamaya, ilerde böyle bir senet hâline getirilebilecek bir kağıdı imzalamaya veya var olan bir senedi imha etmeye veya imhasına karşı koymamaya mecbur edilmesi hâlinde de aynı ceza verilir.

(3) Mağdurun, herhangi bir vasıta ile kendisini bilmeyecek ve savunamayacak hâle getirilmesi de, yağma suçunda cebir sayılır.

Kanun metninde ifade edildiği üzere yağma suçunun karşılığı olarak 6 yıl-10 yıl hapis cezası öngörülmektedir.Suça karşılık düzenlenen ceza nitelik olarak uzun yıl hapis öngörmektedir.Suçun işleniş şekli,niteliği düşünüldüğünde uzman yardımından faydalanılmadığı takdirde telafisi mümkün olmayan mağduriyetlere neden olabilmektedir.Bu suç hususunda mutlaka bir uzman desteği alınmasını tavsiye ederiz.